Gelecek, aktif bir şekilde bizimle ilerliyor ancak mobilite kavramı nereye doğru evriliyor? Bugünkü eylemlerimiz, bu değişimi nasıl şekillendirdiğimizi belirliyor. 2030 Lastik Vizyonu stratejimiz, çevresel ve sosyal sorumluluğun öncüsü olarak sürdürülebilir mobiliteye yol açan en gelişmiş lastik şirketi olarak yolumuzu aydınlatıyor.
Sektördeki etkisi ile Continental lastik pazarına yön veriyor. Avrupa'da neredeyse her üç arabadan biri ürünlerimizi kullanarak güvenli ve rahat bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Tüm lastik setlerimizi, insanlara ve çevreye karşı olan sorumluluğumuzun bilinci ile üretiyoruz. “Sürdürülebilir ulaşım” sadece önceliki gündemimiz olmakla kalmayıp aynı zamanda şirketimizin temel değerleriyle güçlü bir ilişkiye de sahiptir.
Sürdürülebilirlik anlayışıyla sahip olduğumuz sorumluluğumuzu vizyonumuza yansıtıyor ve “karbonsuz yarınlar” için teknolojinin bir adım önünde olmanın görevimiz olduğuna inanıyoruz.
İklim değişikliği ve sera gazı emisyonlarının doğamıza olumsuz etkileri, hepimiz için temel bir sorun haline gelmiştir. Cesur inovasyonları ve iddialı hedefleriyle öne çıkan Continental’ın temiz ve güvenli mobilite çözümler için sahip olduğu tutku, bir istisna değildir. Bu yüzden çevre ve sosyal sorumluluk alanlarında önde gelen lastik şirketi olma yolunda çalışıyoruz.
Enerji verimliliği üzerine çalışarak CO2 emisyonlarını azaltmaya yardımcı olan ürünler geliştirip, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmak istiyoruz. Sürdürülebilir alternatifleri geliştirmeyi ve azalan hammaddeleri en verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Daha fazla enerji verimliliği ve çevre dostu bir üretim süreci için yeni teknolojileri, inovasyonu ve akıllı üretim yöntemlerini araştırma ve geliştirmeye sistematik bir şekilde yatırım yapıyoruz.
Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak ve sürekli gelişmek adına kendimize meydan okuyoruz. Bu çabalarımızı ise sekiz stratejik alana ayırıyoruz. Bu stratejik alanlar, değer zincirimizin dört aşamasına atanmış durumda. Sürdürülebilirlik, kurumsal stratejimizin bir ayrılmaz parçasıdır ve inovasyonumuzun her adımda temel itici gücüdür.
Değer zinciri nedir?
Değer zinciri, bir ürün veya hizmetin oluşturulması için gereken tüm faaliyetleri tanımlayan bir iş modelini ifade eder. Ürün üretimi gibi faaliyetlerle uğraşan şirketler için bu tanım bir ürünün tasarlanması, üretimi, pazarlaması, teslimi ve desteklenmesi gibi tüm aşamaları kapsar. Bu süreçlerin nasıl birbirine bağlı olduğunu anlayıp, üretim verimliliğini artırarak ve olumsuz etkiyi azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerimizi iyileştirebiliriz.
Değer zincirinin bu aşamasında temel karşılaştığımız zorluk, hammaddeleri adil ve sürdürülebilir bir şekilde temin etmektir. Ürünlerimizde sürdürülebilir malzemeler kullanmayı hedefliyor ve bu anlayışın sorumluluğu ile tedarik işlemlerimizi gerçekleştiyoruz. Küresel ticaretin karmaşıklığı nedeniyle değer zincirleri birçok bağlantıdan oluşabilir ve bu da karmaşık bir duruma neden olabilir.
Bir üretim şirketi olarak bu zorluğun üstesinden gelmek için araştırma ve geliştirmeye, yeni teknolojilere, alternatif malzemelere ve çevre dostu üretim süreçlerine yatırım yapıyoruz. Bu çalışmalarla 2050 yılına kadar lastiklerimizin üretiminde %100 sürdürülebilir malzemeleri kademeli olarak kullanmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir olarak kabul ettiğimiz malzemeler ise kapalı bir malzeme döngüsünden kaynaklanan herhangi bir zararlı etkisi olmayan, insanlara veya çevreye uyumlu bir şekilde tedarik edilen ve tüm tedarik zinciri boyunca karbon nötr hale getirilen malzemelerdir.
Örnek olarak, Endonezya'nın Borneo eyaletindeki West Kalimantan'da sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan ve yerel küçük toprak sahiplerinin gelirini artıran doğal kauçuk tedarik zincirinin tam izlenebilirliğini sağlayacak bir projeyi hayata geçirerek sorumluluk alıyoruz. Ayrıca, Taraxagum araştırma projemizde, karahindiba bitkisinden elde edilen doğal kauçuğa benzer yenilikçi malzemeler geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz.
Malzemelerimizi lastiğe dönüştürmek için enerjiye ihtiyacımız vardır. Bu yüzden mümkün olan en düşük emisyonu üreten, kaynak ve enerji verimliliği yüksek süreçler oluşturma hedefindeyiz. On yılı aşkın bir süredir su ve enerji tüketimimizdeki verimliliği sürekli olarak artırıyoruz.
Aslında her üretilen metrik ton lastik için sektör ortalamasından %55 daha az su ve %17 daha az enerji tüketiyoruz. 2030 yılına kadar olan stratejimiz kapsamında bu tasarruflarımızı %20 daha artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, üretim sahalarımız için satın aldığımız tüm elektrik, şu anda yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüştürülmüş durumda ve karbon nötrdür.
Güvenli, enerji tasarruflu ve uzun ömürlü lastikleriyle tanınan Continental’ın araştırma ve geliştirme departmanları, ürünlerimizi sürekli olarak geliştirmek, güncellemek ve yenilemek için çalışmaktadır. Kilometre performansını artırarak, aşınma oranını azaltmayı ve yuvarlanma direncini sürekli olarak iyileştirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, yuvarlanma direnci optimize edilmiş lastiklerimiz bu hedefimize katkı sağlamaktadır.
Azaltılmış yuvarlanma direnci sayesinde lastikler, daha az yakıt veya enerji tüketirler. Bu, kullanıldıklarında CO2 tasarrufu sağlar veya aracın mesafesini artırır. Bune ek ayrıca, lastikleri, basınç ve sıcaklığını izleyen sensörlerle donatıp yuvarlanma direncini optimum seviyede tutarak emisyonları azaltmaya ve elektrikli araçların mesafesini artırmaya katkı sağlıyoruz.
Bahsettiğimiz her yeni gelişme, emisyonsuz mobiliteye katkıda bulunan karbon nötr bir işletme olma yolundaki hedefimiz için önemli bir adımdır.
Doğal kauçuk, önemli bir doğal kaynaktır. En dayanıklı lastikler bile zamanla aşınırlar ancak bu onların kullanılamaz hale geldiği anlamına gelmez. Aksine bu lastikler değerli bir malzeme kaynağıdır. Özel geri dönüşüm teknolojilerimiz, aşınmış lastikleri geri dönüştürerek yeni lastikler ve kaplamalar üretme sürecine doğal kauçuğu tekrar entegre etmemizi sağlar. Bu şekilde, kaynakları etkili bir şekilde kullanabilir ve sürdürülebilirliğe katkı sağlayabiliriz.
Bugün başarabileceklerimizin başarılı bir örneği olarak ContiLifeCycle’dan bahsebiliriz. Almanya'nın Hannover-Stöcken'deki kamyon lastiği fabrikamız, lastik geri dönüşümünü ve kaplamayı tek bir çatı altında birleştirerek sürdürülebilirlik konusunda yeni standartlar oluşturan bir üretim tesisi konumunda. Kaplanmış lastikler, malzeme kullanımını %70 ve su tüketimini %19 oranında azaltırken CO2 emisyonlarını, arazi kullanımını ve hava kirliliğini %24'e kadar azaltıyor. Şimdi ise geri dönüşümü tüm lastik türlerini kapsayacak şekilde genişleterek ve 2050 yılına kadar %100 yeniden üretilmiş ve geri dönüştürülmüş lastikler üretmeyi hedefliyoruz.
*Kaynak: Ernst & Young et Associés, 2016
Küresel sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde, üretim süreçlerimizin ve ürünlerimizin sürdürülebilirliğini sürekli olarak artırmaya devam ediyoruz.
Sıfır egzoz emisyonlu araçlar için karbon nötr bir süreç
Yerinde buhar üretimi için %0 kömür ve akaryakıt kullanımı
VECTO: Kamyon lastikleri için trend belirleyen ürün yol haritası
Deniz taşıtlarında %60 sürdürülebilir malzemeler
%20 atık azaltma; %95 atık geri dönüşüm oranı
%20 enerji ve su tasarrufu
%100 karbonsuz üretim
%100 sürdürülebilir malzemeler
%100 karbonsuz tedarik zinciri
Lastiklerimizin %100 yenilenmesi ve geri dönüştürülmesi