Tour de France sadece dünyadaki en büyük spor etkinliklerinden biri ve bu yıl ki yarış; Danimarka, Fransa'nın ve Belçika’nın sınır bölgeleri ile İsviçre'nin en güzel manzaralarına tanık olduğu için uluslararası olma özelliğine sahip.
Bu nedenle, ister 100 saatlik televizyon görüntüsünü izlemek için kanepenize kurulun, ister bir sonraki tatiliniz için ilham almak isteyin, etkinliği unutulmaz kılmak için size ipuçları ve püf noktaları hazırladık.
Fransa Bisiklet Turu rotasındaki öne çıkan beş noktayı aşamalı olarak okuyun ve tüm yıl boyunca neden görülmeye değer olduklarını öğrenin.
Bisiklete binmek, Danimarka'da her 10 kişiden 9'unun sahip olduğu bir yaşam biçimidir. Ülkenin arazisinin düz olmasının bu duruma kesinlikle etkisi büyüktür. TDF'nin 109. edisyonunun ilk 3 etabı, 1 Kopenhag'daki Grand Départ ile ülkenin güney kesiminde gerçekleşti. 178 km'lik işaretten sonra; parkur, Zelanda ve Funen gibi İskandinav faunasıyla dolu adalardan geçerek Vejle'deki tepelere ulaştı ve UNESCO Dünya Mirası listesindeki Christiansfeld'i geçerek, Almanya sınırının yakınındaki Sønderborg'daki bitiş çizgisine son bir sürat koşusu yapıldı.
Tur için ipucu: Zelanda ve Funen adalarını birbirine bağlayan 18 km'lik Great Belt Sabit Bağlantı köprüsünün sadece bir tarafı yarış için kordon altına alınmaktadır. Ne yazık ki; TDF meraklıları, Avrupa'nın en büyük asma köprüsünü geçerken şiddetli rüzgarlara göğüs geren binicilerin katıksız dayanıklılığına tanık olmak için TV önü bir alanda mücadele etmek zorunda kalır.
Danimarka'nın lezzetleri: Danimarka kültürü için özlü bir kelime varsa, o da Hygge'dir. Bu aynı zamanda smorrebrod (ekşi mayalı ekmek) gibi keyif veren yiyecek türlerini de kapsar. Açık sandviçler; çavdar ekmeği ve çeşitli soslarla yapılır, bu nedenle her damak tadına uygun bir şeyler bulunur.
Bisiklete binmek için bir ipucu: Tour de France, 3. Etap sırasında Baltık Sahili'ndeki Jutland yarımadasından geçmektedir. 180 km'lik koyları ve adaları olan Limfjord'a gidin, burası Danimarka'nın en büyük fiyort bölgesidir. Burası bin yıldan fazla bir süre önceki Viking favorisidir ve ağırlıklı olarak, bisiklet sürmeyi kolaylaştıran düz uzantılar ve yumuşak yuvarlanan manzaralardan oluşmaktadır.
Tour de France, tüm bahisleri alt üst eden ve yarışı tamamen yeniden yazma potansiyeline sahip olan antik Arnavut kaldırımlarından geçer. 155 km'lik bir kısım, 19.5 km'lik pürüzlü, dağınık ve idaresi zor kaldırıma karşılık gelen 11 Arnavut kaldırımlı bölgeden oluşmaktadır. Güzergâh, Arenberg'deki üçüncü bitiş için Belçika sınırındaki Roubaix'e kadar uzanır. Dolayısıyla alkışlar burada daha çok anlam kazanmaktadır!
Tur için ipucu: Macera istiyorsanız, bisiklet tutkunları arasında “anıt” olarak bilinen Arnavut kaldırımlı bölgeden daha iyi bir yer yoktur. Cep telefonu kameralarınızı parke taşı üzerinde sallanan binicilere odaklayın, bu şimdiye kadar elde edeceğiniz en iyi çekimdir.
Flanders'ın lezzetleri: Madencilik, Flanders bölgesinde önemli bir endüstridir ve zorlu bir günü atlatanlar genellikle tavernalara ve barlara sığınırlar. Bölge, geniş bira ve cin seçenekleriyle tanınır. Belçika'ya yakınlığı nedeniyle, waffle ve güveçte et gibi damak tadınıza uygun yiyecekler bulabilirsiniz. İçki içmeyenler, bölgede kahve yerine kullanılan bir diğer temel gıda maddesi olan kök hindibanın tadını çıkarabilirler.
Bisiklete binmek için ipucu: Neden Arenberg Ormanı'ndaki Arnavut kaldırımlarında kendi şansınızı denemiyorsunuz? TDF bu bölgeyi atlar, bu nedenle kalacak yer bulmak ve Paris-Roubaix tarafından ünlü yapılan yoğun ormanlık yolun tadını çıkarmak daha kolay olacaktır.
Fransız Alpleri'nin yükselen zirveleri, dolambaçlı yolları ve muhteşem manzaraları yılın her zamanında harikadır. Kışın, dünyanın en ünlü ve seçkin kayak merkezlerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Yaz aylarında, mükemmel yürüyüş, dağ bisikleti deneyimi, şirin köyler ve sakin dağ gölleri sunarlar. Tour de France sırasında, bu yerler ikonik faaliyetlerin vuku bulduğu, efsanevi dağ etaplarının belirlendiği ve şampiyonların taçlandırıldığı alanlardır. İyi bir yer kapmak için oraya erken vardığınızdan emin olmanız gerekir.
Tur için ipucu: Muhtemelen en ikonik zirve bitişi olan Alpe d'Huez, genellikle dünyanın her köşesinden yüz binlerce destekçiyi kendine çekmekte ve dağ yolunu geçici olarak gerçek bir festival alanına dönüştürmektedir. Burası bu yılki rotada olmasa da bu, amatör bisikletçilerin kişisel turlarına dahil edemeyeceği anlamına gelmemektedir. 21 meşhur virajın üstesinden gelmek için kondisyonunuzun gerçekten iyi olduğundan emin olmanız gerekir.
Alplerin lezzetleri: Fondü, raclette ve Savoie spesiyalitesi Tartiflette ile yöresel mutfak büyük miktarda peynir içermektedir. Kanepenizden izliyorsanız çok özenmeyin!
Bisiklete binmek için ipuçları: Grenoble'daki Autoroute'dan ayrıldıktan sonra, Alpler'e doğru ilerlerken manzaralı olmayan bir yol yoktur. Cenevre Gölü'nden Akdeniz'e kadar uzanan La Route des Grandes Alpes, yol boyunca Col du Galibier ve Col d'Izoard gibi ikonik TDF bölümlerine sahne olmaktadır.
Bu duvarlarla çevrili şehirde 13. etabın bitişi ve 14. etabın başlangıcı, bölgenin spor mirasının yanı sıra tarihi keşfetme fırsatı sunmaktadır. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan şehrin orta çağ kalesi, turistik sezonda büyük kalabalıklar çekmektedir, bu nedenle yaz aylarında buraya gelmekten kaçının- tabii ki Tour de France için orada olmak istemiyorsanız.
Tur için ipucu: Ulaşılması zor ve konaklama bulmanın daha da zor olabileceği bazı uzak dağ kasabalarının aksine, şehrin altyapısı yarış izlemeyi daha kolay bir yer haline getirmektedir. Bir etabın bitişi ve ardından bir sonrakinin başlamasıyla birlikte, Pyrenees’e doğru yola çıkmadan önce binicileri atmosferik bir ortamda izlemek için iki fırsat yakalanmış olur.
Carcassonne'un lezzetleri: Canınız tatlı çekiyorsa, aynı adı taşıyan Carcassonnais hamur işlerini ve benzeri başka lezzetleri mutlaka tatmalısınız.
Bisiklete binmek için ipucu: Canal du Midi bisikletçiler için mükemmeldir, ancak bu kanalı araba ile de takip edebilirsiniz. 17. yüzyıldan kalma kanal, Atlantik'i Akdeniz'e bağlayan 500 kilometrelik Canal de Deux Mers'in bir parçasıdır.
Eyfel kulesinin tepesi, Seine tekne turu, Louvre ziyareti... ve bitiş çizgisinde Tour de France'ın son etabını görmek. Paris'i ziyaret etmek için pek çok neden var, ancak bisiklet tutkunları için bu önemli yarış anını ön sıradan ve birinci elden izlemek mutlaka yaşanması gereken bir deneyimdir!
Tur için ipucu: Tour de France bitiş çizgisi 1975'ten beri Arc de Triomphe'dadır. Bisikletçiler Champs-Elysees'nin Arnavut kaldırımlı yollarında inişli çıkışlı bir yolculuk yaparken, caddede sıralanan seyirciler büyük finale gidene kadar tüylerinin diken diken olduğunu hissedebilir.
Paris'in lezzetleri: Son aşamaya, 2022 şampiyonu ve lantern rouge'a kadeh kaldırmak için geleneksel olarak bir bardak köpüklü şampanya ve bir şarküteri tabağı eşlik eder, özellikle de son anlar bitiş çizgisine giden tırnak yedirecek bir sürat koşusuna sahne oluyorsa…
Paris son yıllarda giderek daha fazla bisikletçi dostu hale gelmiştir, bu yüzden her yerde bulunan şehir bisikletlerinden birine atlayarak bir gezi rotası seçebilirsiniz.