Her lastik modeli, genellikle elle oyulmuş sırt desenleriyle özenle hazırlanmış bir prototip olarak başlar. Bu ilk tasarımlar, güçlü ve zayıf yönleri belirlemek için birçok test ve iyileştirme aşamasından geçer. Mühendisler, bu testlerden elde edilen verileri kullanarak tasarımları, seri üretime geçmeden önce ince ayar yaparlar. Bu emek yoğun süreç, yalnızca en iyi sırt desenlerinin ilerlemesini sağlar. Ayrıca, Continental’in bilinen yüksek kaliteli standardını korur.

1967 yılından bu yana, Contidrom, Continental’in lastik test çabalarının ön saflarında yer almaktadır. Dünyanın en gelişmiş test tesislerinden birine dönüşmesi, onlarca yıllık uzmanlık ve inovasyona olan bağlılığın bir yansımasıdır. Contidrom, mühendislerin farklı ortamlarda tutuş, frenleme ve genel performansı değerlendirmelerini sağlayan, gerçek yol koşullarını taklit eden çeşitli test yüzeylerine sahiptir - ıslak, kuru, buzlu ve engebeli arazi gibi. Bu kapsamlı yaklaşım, Continental lastiklerinin farklı sürüş koşullarında çok yönlü ve güvenilir olmasını sağlar.

Contidrom'daki en önemli yeniliklerden biri, Continental'in lastiklerini test etme şeklini devrim niteliğinde değiştiren Otomatik İç Mekan Frenleme Analizörü (AIBA) olmuştur. 2012 yılında açılan bu son teknoloji tesis, lastiklerin frenleme performansını, hava koşullarından bağımsız olarak, farklı yol yüzeylerinde tamamen otomatik, sürücüsüz araçlarla test etmeyi mümkün kılar. AIBA, insan kaynaklı değişkenliği ortadan kaldırarak eşsiz bir hassasiyet sağlar ve testlerin yıl boyu kesintisiz ve tutarlı bir şekilde yapılmasına olanak tanır. Bu yenilikçi sistem, yalnızca doğru test sonuçları sağlamakla kalmaz, aynı zamanda test döngüsünü kısaltarak, lastik test teknolojisindeki en önemli ilerlemelerden birini oluşturur.

Otonom araçlar ve gelişmiş simülasyon teknolojilerinin entegrasyonu, Continental’de test yapmanın anahtarıdır. Contidrom’da, sürücüsüz araçlar, insan hatasını azaltan ve verimliliği artıran hassas ve tekrarlanabilir testler gerçekleştirir. Bu testler, mühendislerin lastik performansını sanal ortamda değerlendirmelerini sağlayan Driver-in-the-Loop (DIL) simülatörü gibi araçlar kullanılarak yapılan dijital simülasyonlarla desteklenir, böylece süreç daha da iyileştirilir. Bu teknolojiler, testlerin hızlanmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda fiziksel test lastiklerinin sayısını minimize ederek maliyetleri ve çevresel etkileri de azaltır.

Contidrom’a eklenen en son yeniliklerden biri, çeşitli sürüş koşullarını kontrollü, sanal bir ortamda taklit etmek için tasarlanmış son teknoloji ürünü bir araç olan Delta S3 simülatörüdür. Delta S3, Continental'in son derece hassas testler yapma yeteneğini artırır ve daha hızlı geliştirme döngülerini desteklemek için gerçek zamanlı veri sağlar. Fiziksel ve sanal testlerin birleşimiyle, Continental, lastik teknolojisinin sınırlarını zorlamaya devam ederken, sürdürülebilirlik hedeflerine doğru ilerliyor.

Sürüş simülatöründe gerçekleştirilen her test döngüsü, gerçek yollarda yapılması gereken test lastiği sayısını azaltır. Yeni sürüş simülatörü sayesinde, Continental geliştirme sürelerini kısaltabilir ve üretim ile lojistikte kaynak kullanımını optimize edebilir. Bu proje, aynı zamanda Continental’in sürdürülebilirliği artırma çabalarının önemli bir parçasıdır.

Continental'in lastik test süreci, Contidrom tarafından desteklenen gelenekle yeniliği harmanlar. Elle oyulmuş prototiplerden gelişmiş dijital simülasyonlara kadar her adım, yeni lastik modellerinin en yüksek performans, güvenlik ve sürdürülebilirlik standartlarını karşıladığından emin olur. Son teknoloji ile yılların uzmanlığını birleştirerek, Continental, lastik testi ve geliştirilmesinde sektörde liderliğini sürdürmeye devam etmektedir.